Sibel, otistik kızı Hazan, eşi Okan ve büyük oğlu Yaman’ın yüreklerine tutunarak mutlu bir ömrü yaşamaya çalışır. Ancak Sibel, kocası Okan ve oğlu Yaman’ın bile otistik kızlarını kabullenmediği ailesinin temellerinin çatırdadığı zor zamanları yaşamaktadır. Okulda, sokakta, otobüste, evde kısacası hayatın her anında Sibel’in sesini kimse duymamaktadır. Bu zorlu günlerin karanlığında Sibel ölümcül bir hastalığın pençesine düştüğünü öğrenir. Sibel şimdi ameliyat sonrası ölmek ve kalmak arasındaki o ince çizgide hayatının durma noktasındadır.
Sibel bu zorlu kararı vermeden önce dağılmakta olan ailesini bir araya getirmek, onların yüreğini kazanmak için her türlü fedakârlığı yapmaya kararlıdır. Ancak gerçek hiç de Sibel’in bildiği gibi değildir. Bu yolculukta Sibel ve ailesi kendi kimliği ile yüzleşecek ve hayatın getirdiği değişimleri acıda olsa kabullenecektir.